İşte o röportajdan sizin için seçtiklerimiz:
Gazeteci Ahmet Hakan, Esra Elönü'nün Yeniyüzyıl Gazetesi'ndeki 'Gözaltı' köşesinde konuştu.
Kavgacı ve gıcık olduğunu kabul ediyor musun?
Söylenmesi gereken her şeyi söylediğim için kavgacıysam, evet kavgacı olduğumu kabul ediyorum. Söylenmesi gereken her şeyi en kıl biçimde ifade ettiğim için gıcıksam, yine evet kabul ediyorum gıcığım. Ama bu ikisi dışında asla kavgacı ve gıcık değilim. Özünde iyi bir insanım. Ama son tahlilde... Gerçi en son tahlilde Melih Gökçek için bile ‘iyi insan’ diyebiliriz ama olsun... Tanısan seversin yani.
İnsanlarla neden bu kadar çok uğraşıyorsun?
Şöyle bir söz var: Büyük insanlar fikirlerle, orta insanlar olaylarla, küçük insanlar kişilerle uğraşırlar. Ben bir küçük insanım... Fikirler ve olaylardan ziyade kişilerle uğraşırım. Mesleğim de aslında küçük insanların yapabileceği bir meslek... Gazetecilik bir tür kişilerle uğraşma sanatıdır. Ne yapalım, Mevla benim kaderimi böyle çizmiş. Kaderden kaçılmaz.
ARTIK SANCAK’A ŞEMS DEMEYECEĞİM
Önceden mahalle atışmaların daha zevkliydi. Sen imanlı hava sahasına dalıyordun saha sana coşuyordu. Niye bu kadar siyasileştin?
Siyaset bizi rahat bırakmıyor ki... Beş seçim yaşadık birbiri peşi sıra... Yetmedi, her gün başka bir siyasi olay. Yetmedi, her gün ayrı bir demeç... Siyaset hayatın her alanına sirayet etti. Artistler ve türkücüler bile siyasetçi gibi oldu. Siyasetçiler hayatın her alanıyla ilgili sözler söylüyorlar. Bazen dizi eleştirmeni oluyorlar, bazen doktor... Köşe yazarı gibi oldu siyasilerimiz... Onlar bizim işimizi yapar olunca, biz de onların işini yapar olduk.
diğer sayfaya geçin