Çin Savunma Bakanı Vey Fınghı ile ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin 10 Haziran'da bir ada ülkesi ve şehir devleti konumunda olan Singapur'da gerçekleştirilecek Shangri-La Diyaloğu formunda ilk kez yüz yüze gelecek. İkilinin bir görüşme gerçekleştirmesi beklense de ABD'nin başta Tayvan, Hong Kong, Tibet ve Sincan olmak üzere küresel sorunları gündeme getirmeyi planladığı forumda, Çinli bakanın görüşmeye sıcak bakmayacağı düşünülüyor.

Anadolu Ajansı'ndan Emre Aytekin'in South China Morning Post'tan derlediği habere göre; Çin Savunma Bakanlığı yetkilisine dayandırılan habere göre, iki ülkenin savunma bakanlarının forum marjında bir görüşme gerçekleştirmesi bekleniyor.

Yetkili, iki bakanın ilk kez yüz yüze temasta bulunacağı görüşmede, ABD tarafının Tayvan, Hong Kong, Tibet, Sincan ve diğer bölgesel ve küresel sorunları gündeme getirmek istediğini kaydetti.

Görüşmede tarafların Tayvan konusu başta olmak üzere, son zamanlarda iki ülke arasında gerilime yol açan karşılıklı tutumlarını yineleyeceği tahmin ediliyor.

ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin iktidara gelmesinin ardından savunma otoritesi arasındaki protokole karar verilememesi, Bakan Austin'in Savunma Bakanlığı görevini yürüten Vey yerine, ondan daha kıdemli bir general olan, Merkezi Askeri Komisyon Başkan Yardımcısı Şu Çiliang ile görüşmekte ısrar etmesi nedeniyle uzun süre Çinli muhatapları ile doğrudan temas kuramamıştı.

Austin ile Vey, ilk kez 21 Nisan'da bir telefon görüşmesi yapabilmişti. Çin Savunma Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Bakan Vey, görüşmede ABD'li muhatabına, Çin'in ulusal çıkarlarını koruma konusundaki kararlılığının ve kabiliyetinin azımsamaması gerektiği mesajını vermişti.

Tayvan'ın Çin'in ayrılmaz bir parçası olduğunu ve Çin Halk Kurtuluş Ordusu'nun toprak bütünlüğünü kararlı şekilde savunacağını ifade eden Vey, "Tayvan sorunu eğer doğru şekilde ele alınmazsa iki ülke ilişkilerinde bozucu bir etki yaratacaktır." ifadelerini kullanmıştı. Austin'in ise yanıt olarak "ABD'nin tek Çin ilkesine bağlı olduğunu", "Çin ile askeri iş birliğini samimi ve açık şekilde istediğini" ve "tarafların rekabeti ve riskleri sorumlu şekilde yönetmeleri gerektiğini" ifade ettiği aktarılmıştı.