8 Eylül 1943 günü Berlin’de asıldı.
***
Bitmedi.
Hitler, 1945 baharında bozguna uğradığında Augustina, Polonya’da faşistlerin işkenceden öldürmeye vakit bulamadığı tutsaklar arasındaydı. Bir deri bir kemik kalmış halde salıverildi.
Hemen Çekoslovakya’ya dönüp kocasını aramaya başladı. İdam edildiğini öğrendi. Ancak idam haberiyle birlikte bir şey daha öğrendi:
Fucik, Prag’daki hapishanesinde bir Çek gardiyanın hücresine soktuğu kalem sayesinde bazen bir sigara kâğıdına, bazen bir defter sayfasına küçük notlar almış, bu notları numaralayıp birer birer gizlice dışarı çıkarmıştı. Her bir sayfa başka birindeydi.
Augustina önce gardiyanı buldu. Ondaki notları aldı. Sonra diğer sayfaların peşine düştü. Sadık dostların gizlediği numaralanmış sayfaları bir araya getirdi. Bunlar, darağacının gölgesinde yazılmış satırlardı. O küçük kâğıtları, kalbini yerinden söken bir heyecanla okudu:
Kocası, hücresindeki yüzleştirilmelerinden sonra şunları yazmıştı:
“İşte benim Gustina’m, muazzam bir aşk ve müthiş bir güç...
Canımızı alabilirler, öyle değil mi Gustina; ama aşkımızı ve onurumuzu alamazlar.
Vedalaşmamıza, kucaklaşmamıza, hatta birbirimizin elini tutmamıza bile izin vermediler. Sen de ben de biliyoruz ki, büyük olasılıkla birbirimizi bir daha hiç görmeyeceğiz. Yine de ta uzaklardan seslenişini duyuyorum:
Elveda sevgilim!
Şimdilik elveda...” diğer sayfaya geçin