Almanya’da sosyal yardım sisteminde taşlar yeniden oynuyor. Hükümetin “vatandaşlık yardımı” (Bürgergeld) olarak bilinen sistemi kaldırıp yerine “iş arayanlar için temel güvence” getirme hazırlığı, ülke genelinde hararetli bir tartışma başlattı. Peki bu değişiklik ne anlama geliyor, kimleri nasıl etkileyecek?
Yeni sistemin özünde, “çalışabilecek durumda olan ancak yardımla geçinmeyi tercih eden” kişilere karşı daha katı kurallar ve yaptırımlar var. Artık devlet, yalnızca maddi destek değil, aktif istihdam zorunluluğu da dayatıyor. Yani, iş teklifini reddedenin ya da mesleki eğitimi yarım bırakanın yardım ödemesi kesilebilecek. Bu, Almanya gibi sosyal devleti güçlü bir ülkede önemli bir zihniyet değişiminin işareti.
Yaklaşık 5,5 milyon kişinin yararlandığı sistem, uzun süredir kamuoyunda tartışılıyordu. Kimileri, yardımların “tembelliği teşvik ettiğini” savunurken; kimileri de bu desteğin yoksullukla mücadelede hayati önem taşıdığını belirtiyordu. Şimdi hükümet, bu iki görüş arasında bir denge kurmaya çalışıyor: “Yardım var, ama karşılığında çaba da olmalı.”
Elbette bu düzenleme sadece rakamlardan ibaret değil. Çünkü her istatistiğin arkasında bir insan hikayesi var: Tek başına çocuk büyüten bir anne, sağlık sorunlarıyla boğuşan bir işsiz, pandemi sonrası işini kaybeden bir göçmen… Yeni sistem, bu insanların yaşamını kolaylaştırabilir de zorlaştırabilir de.
Bu yüzden Almanya’nın yeni yardım politikası, yalnızca sosyal değil, ahlaki bir sınav da olacak.
Gerçek ihtiyaç sahipleri korunurken, kötüye kullanımı önleyecek bir denge kurulabilecek mi?
Cevabı önümüzdeki aylarda, bu yeni dönemin sonuçları gösterecek.
Ulusal Post - Sadık Şimşek