Manşetler
Günün Haberleri
Arşiv
Sitene Ekle
Ulusal Post
  • TÜRKİYE
  • YAŞAM
  • Avrupa Türkçe Haber
  • ALMANYA TÜRKÇE HABER
  • İstanbul 13 °C
24
16:35 Bu Yöntemle Kekler Bayatlamıyor! Tencerede Çaylı Sünger Kek Tarifi!
15:18 Meyve Suyu Hakkında Bilinmeyenler... Taze Sıkılmış Da Olsa...
14:00 Muzun Kılçığı kendisinden daha faydalı çıktı kılçığını atmayın balla karıştırıp yiyince o sorunu geçiriyor
13:00 İçtiğiniz kahvenin telvesini atmayın böyle uygulayınca istenmeyen tüyleri yok eder ve...
12:00 Bu Çorba görme yeteneğini artırıyor ve Vücuttaki Tüm yağları parçalıyor
11:00 Menemeni pişirirken yumurtayı kırmadan önce yarım bardak sirkeli suyu dökerseniz bakın ne oluyor
10:00 Herkes Yanlış Yapıyor Makarnayı Haşlamayın Böyle Pişirirseniz daha lezzetli oluyor
09:00 Patlıcan kızartırken Kızartma yağına bir kaç damla sirke damlatınca bakın o sorunu nasıl geçiriyor ve..
08:00 Zeytinyağıyla ilgili araştırmada ezber bozan sonuç bir damlası bile geriliyor ve de..
07:00 Ayaklara Karbonat mucizesi ayağınıza bir tutam döktüğünüzde o sorunu geçiriyor ve..
Günün tüm haberleri
  1. Anasayfa

  2. Foto Galeri

  3. YAŞAM

  4. Tartışma yaratacak şok satırlar!

Tartışma yaratacak şok satırlar!

Tartışma yaratacak şok satırlar! 1 14

Yeni Şafak Gazetesi yazarı Salih Tuna, bugünkü "Senin Cumhuriyet'ini Atatürk de kurtaramaz" başlıklı yazısında Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar'ı sert sözlerle eleştirdi.

Elemandan önceki Cumhuriyet, Ergenekon ve Balyoz davalarının adeta avukatı gibiydi; elemandan sonraki Cumhuriyet, mahut davaların adeta savcısı oldu, ifadesini kullanan Tuna, "Türkmen katliamını bir satırla bile görmeyen Can Dündar adlı eleman, kendi ülkesine "terörist" damgasını vurmak için yırtınıp durmuştu. Şimdi kalkmış hiç utanmadan Gazi Paşa'nın "Bağımsızlık benim karakterimdir" sözünden mülhem, "bağımsızlık en büyük sermayemizdir" diyebiliyor" dedi. Diğer sayfaya geçin

Tartışma yaratacak şok satırlar! 2 24

İşte Salih Tuna'nın yazısından bir bölüm:

TOMA'ların altına yatacağını söylemişti, gitti mülâaneci zihniyetin altına yattı; genel yayın yönetmeni oldu.
Belki bu iki tarz "yatış" da sonuç itibariyle aynıdır, bilemiyorum.
Benim bildiğim şu: Can Dündar adlı elemanın bu olağanüstü "yatış yeteneği" ödüllendirilmeliydi.
Nitekim öyle de oldu...

Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü ödülünü verdi. Bir farkla ki, adına "yatış yeteneği ödülü" değil de, "basın özgürlüğü ödülü" dedi.
Bu da gayet doğaldı...
Kavramların her şeyden çok çarpıtıldığı bu çağda, "demokrasi götürme" uğruna ülkeler işgal edilmedi mi?
O değil de, Can Dündar elemanı bu ödülü, otuz yıldır Cumhuriyet gazetesi yazarı ressam Bedri Baykam'a sansür uyguladığı, yazılarını yayımlamadığı için almadı herhalde.
Tamam, bunun da etkisi olabilir ama çok daha mühim meziyetleri vardı.
O halde meziyetlerini şöyle bir hatırlayalım:
Elemandan önceki Cumhuriyet, Ergenekon ve Balyoz davalarının adeta avukatı gibiydi; elemandan sonraki Cumhuriyet, mahut davala
rın adeta savcısı oldu.
Savcısı olmakla da kalmadı, Ergenekon savcılarının dili ve ifadesi oldu.
Mesela, yurt dışına kaçan Celal Kara adlı savcının ağzından, "1 Numara Erdoğan'dı" manşetini attı.
Çok tuhaftı... Diğer sayfaya geçin

Tartışma yaratacak şok satırlar! 3 34

Mezkur firari savcının da dahil olduğu paralel örgüt, "Ergenekon davası" boyunca "1 Numara" heyulasıyla mütemadiyen PR yapmıştı.
Hülasa, seçilmiş demokratik iktidara kumpas kuranların başındaki şahsı, "1 numara" olarak kodlamışlardı.
Döndüler dolaştılar, 17 Aralık'ta darbe yapmaya kalkıştılar ve meşruiyetini halktan hukuktan alan seçilmiş demokratik iktidarın liderine, yani, dönemin başbakanına, "1 Numara" dediler.
Böyle rezil, böyle pespaye,
böyle mülâaneci örgüt yeryüzü tarihi boyunca görülmedi, bir daha da kolay kolay görülmez. Neyse, konumuz bu değil, geçelim.
Velhasıl-ı kelam, elemanın yönettiği Cumhuriyet gazetesi, ışıklar içinde yatası İlhan Selçuk'u da sorgulayan "kumpasçıların" avukatlığına soyundu.
Bunun için de paralel örgütün malzemelerini matine – suare tüketmeye başladı. Hem de tweetlerine varıncaya kadar.
Eleman dünkü yazısında "muhabir gazeteciliği" yapmakla övünüyordu. Oysa yaptığı "Fuat Avni gazeteciliğinden" ibaretti.
Cumhuriyet Gazetesi Okurları (CUMOK) da bunun farkındaydı.
"Fethullahçı Terör Örgütü'nün operasyon gazetesine dönüştüğü için..." elemanın Cumhuriyet'ini protesto ettiler.
CUMOK Koordinatörü Namık Kem
al Boya TÜYAP Kitap Fuarı'nda geçenlerde yaptığı açıklamada, "Fethullaçı terör örgütü kaynaklı iddia ve tehditler süslenerek yazı ve fotoğraflarla her gün sofranızdadır..." ifadesiyle Cumhuriyet'in ne hale getirildiğini ortaya koydu. Diğer sayfaya geçin

Tartışma yaratacak şok satırlar! 4 44

Evet, aynen söylendiği gibiydi.
Misal, MİT Tırları manşetleri mahut örgütün sahte belgeleriyle kotarılmıştı.
Maksat belliydi:
Türkiye'yi "terörist ülke" ilan ederek köşeye sıkıştırmak, uluslar arası toplumda mahkum ettirmekti.
Bir ülkeyi "terörist ülke" olarak ilan etmekle, o ülkeye "dış güçler" tarafından müdahale edilmesini istemek nihayetinde aynı kapıya çıkar.
Bu gayet nettir.
Net olmayan sadece müdahalenin tarzıdır.
"Müdahale tarzı" derken, seçilmiş demokratik iktidarın alaşağı edilmesinden Ankara'nın bombalanmasına kadar birçok alte
rnatif söz konusudur. ("Ankara'nın bombalanması" ifadesine neden şaştınız, gündüz gözüyle NATO'nun Türkiye'ye müdahale etmesini isteyen köşe yazıları okumadınız mı?)

Ulusal Post © 2011
Anasayfa
Künye
İletişim
Gizlilik İlkeleri
Sitene Ekle
Haber Portalı Yazılımı
Ulusal Post
Haberler
  • Son Haberler
  • Manşetler
  • TÜRKİYE
  • YAŞAM
  • YEREL
  • MAGAZİN
  • Avrupa Türkçe Haber
  • ALMANYA TÜRKÇE HABER
  • AMERİKA TÜRKÇE HABER
  • BALKANLAR
  • Sağlık Haberleri
  • Teknoloji Haberleri
  • SİYASET HABERLERİ
  • EKONOMİ VE FİNANS HABERLERİ
  • KİŞİSEL BAKIM VE GÜZELLİK
  • YEMEK TARİFLERİ
  • EVCİL HAYVANLAR
  • SPOR
  • Öteki gündem
  • Biyografiler
  • TV VE DİZİLER
Diğer İçerikler
  • Foto Galeri
  • Web Tv
  • Yazarlar
  • Gazete Manşetleri
Kurumsal
  • Künye
  • İletişim
  • Gizlilik İlkeleri
  • Kullanım Şartları
  • Geliştiriciler İçin