Bu modelin Lübnan'daki etkilerini de vurgulayan Tayyar, "Ülkeyi böler ve istikrarsızlaştırır" dedi. 

Halk TV'den Gazeteci İsmail Saymaz, MHP lideri Bahçeli'nin “Cumhurbaşkanının iki yardımcısı olsun; biri Kürt, diğeri Alevi olsun” dediğini aktarmıştı. 

AKP'li Şamil Tayyar, Bahçeli'nin açıklamalarına tepki göstererek şunları söyledi: 

"Gazeteci İsmail Saymaz yazdı, MHP yalanlamadı.

MHP lideri Bahçeli: ‘Cumhurbaşkanının bir yardımcısı Kürt, bir yardımcısı Alevi olsun.’

"Tehlikeli bir öneri"

Bu ifade, Türkiye’nin birleşme yerlerini kanatacak çok mahsurlu ve tehlikeli bir öneridir.

Cumhurbaşkanının Hristiyan, Başbakanın Sünni, Meclis Başkanının Şii, vekillerin cemaatlere bölündüğü Lübnan’ı hatırlatan bu model, Türkiye’yi ayrıştırır, parçalara böler ve istikrarsızlaştırır.

İnanç ve etnisite üzerinden yapılacak görev dağılımı, aynı zamanda demokratik bir tutum da değildir.

Türklere de Kürtlere de Alevilere de haksızlıktır.

Bu ülke hepimizin.

Liyakatla, gayretle, performansla, çoğulcu demokratik anlayışla herkes her yerde olabilir.

Aslolan, bu mekanizmayı kurmak.

Bir Kürt veya Alevi, bırakın yardımcılığı Cumhurbaşkanı da olabilir. Kılıçdaroğlu kazansaydı, Alevi Cumhurbaşkanı olacaktı.

Ama o makama Alevi olduğu için değil toplumsal mutabakatla sandıktan çıktığı için oturacaktı.

"Eksikliklerimizi gidermeye çalışalım ama yıkmadan, kırmadan, dökmeden"

İnönü veya Özal gibi (farklı görüşler de var) Kürt kökenli Cumhurbaşkanları da oldu.

Hatta Orgeneralliğe kadar yükselmiş, 27 Mayıs 1960 askeri darbesi sonrası Cumhurbaşkanı olmuş Cemal Gürsel de Erzurum Hınıslı Kürt Alevidir.

Ama kimse onları kökenleri üzerinden okumadı. Mevcut Cumhurbaşkanı Yardımcımız Cevdet Yılmaz, Zaza’dır.

Ama onu o makama taşıyan etnik kökeni değil birikimidir, tecrübesidir.

100 yıl önce parçaları birleştirerek oluşturulan yeni ve güçlü toplumsal dokuyu yeniden ayrıştırmaya çalışmak, bu ülkeye büyük haksızlık olur.

Eksikliklerimizi gidermeye çalışalım ama yıkmadan, kırmadan, dökmeden."