Külünk, Gül'ü sert ifadelerle hedef aldı
Çelik'in arkasında Abdullah Gül'ün olduğunu belirten Külünk, Gül'ü sert ifadelerle hedef aldı.

Partinin kurucu isimlerinden Hüseyin Çelik'in, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile ilgili açıklamaları, AKP'de tartışma yarattı. Çelik'in, İmamoğlu'nun gözaltına alınıp tutuklanmasına dair sürece ilişkin olarak, "Yargılama şeklini doğru bulmuyorum" şeklindeki sözlerine, Metin Külünk'ten sert tepki geldi.
Külünk, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e şu sözlerle yüklendi:
"SAYIN ABDULLAH GÜL’E AÇIK ÇAĞRI.
Sözde “kardeşim” dediğin insanlara pusu kurmayı bırak!
Açık açık siyaset sahnesine çık!
Yanına Bülent Bey’i ve diğer arkadaşlarını da al; siyaseti perde arkasından değil, milletin önünde yap!
Delikanlı gibi siyaset yap!
Sayın Erdoğan’a karşı düello istiyorsan, açıkça yap; pusu siyasetiyle değil!
Finansal Darbenin Arkasında Kim Var?
Ekrem İmamoğlu isimli şahsın adının geçtiği, kuvvetli şüphe, bilgi, belge, delil ve itiraflara dayanan çıkar amaçlı suç örgütü yapılanmasının arkasında kimlerin olduğu artık gün gibi ortada.
15 Temmuz öncesinde ve sonrasında FETÖ hakkında tek kelime etmeyen ekip de bu.
Sayın Erdoğan’ı içerideki sızıntı unsurlarla yalnızlaştırmaya çalışan, onu kilitlemeye uğraşan, AK Parti’yi CHP ile koalisyona mecbur bırakmak isteyen kadro da bu.
Demek ki 15 Temmuz’un arkasındaki sinsi yapı da bu ekip!
Türkiye’yi Oded Yinon Planı ve Büyük İsrail Projesine mahkûm etmek isteyen de aynı zihniyet!
Türkiye’de Siyasal İslamcılık ya da Siyasal Muhafazakârlık adı altında;
???? Yerlilik,
???? Vatanseverlik,
???? Bağımsızlık,
???? Devletin bekası,
???? Anadolu irfanı
gibi kadim değerleri tasfiye ettirip paganlaşmanın yolunu açmak isteyen;
???? “Ümmet” gibi kutsal bir kavramın,
???? “Dindarlık” gibi kutlu kavramın
arkasına saklanarak bu ülkeyi emperyalizme teslim etmeye çalışan aklı tespit edip ve elemanları ile yüzleşmeden;
ve Müslüman mahallesinde salyangoz satıp salyangozluğu da saklayan bu zihniyetle hesaplaşmadan,
Türkiye bağımsızlık mücadelesinde ne zirveye ulaşabilir, ne de mesafe kat edebilir.
SON SÖZ
Türkiye’nin kaderiyle oynamaya çalışan, içeride ve dışarıda aynı merkezden yönlendirilen bu yapılar;
Sadece bir siyasi mesele değil,
doğrudan milletin ve devletin bekasıyla,
ve hatta insanlığın umudu olan Türk milletinin evrensel sorumluluğuyla ilgilidir.
Gereken açık duruş, açık mücadele ve açık hesaplaşmadır.
Gerisi sadece oyalamadır."