2025’in ilk 8 ayında yaklaşık 4 milyon sağlık raporu düzenlenirken, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) çalışanlara 29,6 milyar TL ödeme yaptı. 2024 yılında ise toplam 6,4 milyon rapor için 33,7 milyar TL ödenmişti.
RAPOR KULLANIMI REKOR SEVİYEYE ULAŞTI
Artan rapor sayısı, işverenlerin ve çalışanların en çok tartıştığı konulardan biri haline geldi. Özellikle kısa süreli ve sık sık alınan raporlar, iş hayatında ciddi sorunlara yol açabiliyor.
SIK RAPOR ALAN ÇALIŞAN TAZMİNAT HAKKINI KAYBEDER Mİ?
İş Kanunu’nun 25. maddesine göre işçi, kendi kastı, düzensiz yaşamı ya da alkol kullanımı nedeniyle 3 gün üst üste veya bir ayda 5 iş gününden fazla işe gelmezse, işveren sözleşmeyi derhal feshedebilir. Aralıklı ve sık rapor kullanımı ise Yargıtay kararlarına göre “geçerli fesih” sebebi olarak görülüyor. Yani işveren, ihbar süresi tanıyarak iş sözleşmesini feshedebilir.
RAPORUN UZUNLUĞU KRİTİK
İşten çıkışlarda ihbar süresi, kıdeme göre değişiyor. 6 aydan az çalışanlar için 2 hafta, 6 ay-1,5 yıl arası için 4 hafta, 1,5- 3 yıl arası için 6 hafta ve 3 yıldan fazla kıdemi olanlar için ise 8 hafta oluyor. İşçinin aldığı rapor, ihbar süresine ek olarak 6 haftadan fazla sürdüğünde, işverenin bildirimsiz fesih hakkı doğuyor. Bu durumda işçi kıdem tazminatına hak kazanırken, ihbar tazminatı ödenmiyor.
İŞE İADE DAVASI MÜMKÜN MÜ?
Sık sık rapor almanın iş akışını bozduğunun ispatlanması gerekiyor. İşveren bunu kanıtlayabilirse fesih geçerli sayılıyor ve işçinin açtığı işe iade davası reddedilebiliyor. Aksi durumda işçi lehine sonuç çıkabiliyor.
UZMANLARDAN KRİTİK UYARI
Çalışma yaşamı uzmanları, çalışanların rapor alırken dikkatli olmaları gerektiğini vurguluyor. “Sürekli rapor almak işverene fesih hakkı doğurabilir. Ancak gerçek sağlık sorunları nedeniyle alınan raporlar yasal güvence altındadır” uyarısı yapılıyor.
Kaynak: Sabah Gazetesi