İsveç’i Hızlıca Tanımak İsteyenlere: Malmö Rehberi
Kopenhag’a bir saatlik tren mesafesindeki Malmö, sakin temposu, şirin sokakları ve güçlü kültür sahnesiyle kısa sürede İsveç’i hissetmek isteyenler için ideal bir kaçamak sunuyor.
Yeni bir ülkeyi keşfetmenin en zor kısmı çoğu zaman yola çıkmak değil, nereleri görüp neyi es geçeceğine karar vermek oluyor. Gezgin ve yazar Samantha Pettyjohn da tam olarak bu ikilemle karşılaştı. Ağustos 2025’teki İskandinavya seyahatinde rotasında Kopenhag vardı ama “madem bu kadar yakınım, İsveç’i de kısaca görmeliyim” düşüncesi ağır bastı. Uzun planlar yapmadan, kısa ama dolu bir kaçamak ararken karşısına Malmö çıktı.
Kopenhag’dan trenle yaklaşık 1 saat uzaklıktaki Malmö, İsveç’in üçüncü büyük şehri. Aynı zamanda hızla büyüyen kültür sahnesi, sakin temposu ve kompakt yapısıyla kısa süreli ziyaretler için biçilmiş kaftan.

Malmö’ye ulaşım: Zahmetsiz ve hızlı
Pettyjohn ve eşi, İsveç’in Helsingborg kentinde katıldıkları bir düğün sonrası Malmö’ye geçmeye karar verdi.
Helsingborg – Malmö: yaklaşık 40 dakika
Malmö – Kopenhag: ertesi sabah sadece 20 dakika
Tren yolculukları son derece düzenli, konforlu ve netti. Bavulla seyahat edenler için bile stres yaratmayan bu ulaşım ağı, Malmö’yü adeta Kopenhag’ın “arka bahçesi” haline getiriyor.
Konaklama: Şehrin kalbinde sıcak bir durak
Malmö’de konaklama için tercih MJ’s Hotel oldu. Tren istasyonuna 10 dakikalık yürüme mesafesinde olan bu butik otel, klasik İskandinav sadeliğini bozmadan renkli detaylar sunuyor.
Çiçeklerle dolu iç avlu
Küçük ama ferah odalar
Merkezî konum
Görece bütçe dostu fiyatlar
Kısa süreli bir şehir kaçamağı için “otelde çok vakit geçirmeyeceğim ama keyifli olsun” diyenler için ideal.
Şehirle tanışma: Sokaklar, renkler ve sakinlik
Pettyjohn, Malmö’yü katı bir gezi planı olmadan, yürüyerek ve bisikletlilerin arasına karışarak keşfetti. Şehrin en güçlü yanı da burada ortaya çıkıyor:
Tuğla döşeli sokaklar
Rengârenk ev cepheleri
Yeşilliklerle iç içe mahalleler
Gürültüsüz, acele etmeyen bir şehir ritmi
Malmö, “görülmesi gerekenler listesi”nden çok yaşanması gereken bir şehir hissi veriyor.
Lezzet molası: Malmö Saluhall
Öğle yemeği için rota, şehrin en popüler gastronomi noktalarından biri olan Malmö Saluhall oldu. Burası:
Yerel halkla turistlerin iç içe olduğu
Taze ve kaliteli ürünlerin sunulduğu
Hızlı ama özenli yemekler yenebilen
bir yemek salonu. Tek bir restorana bağlanmak yerine, küçük tezgâhlardan farklı tatlar denemek isteyenler için birebir.
Yeşil alanlar ve şehir hayatı: Folkets Park
Yemekten sonra Folkets Park, Malmö’nün sosyal dokusunu anlamak için güzel bir durak. Parkta:
Renkli oyun alanları
Açık hava enstalasyonları
Yerel etkinlikler
bulunuyor. Şehir merkezinde olmasına rağmen, insanı yavaşlatan bir dinginlik sunuyor.
Fika, happy hour ve gün batımı
Akşamüstü, Malmö’nün kalbi sayılan Lilla Torg meydanında kısa bir mola veriliyor. Açık hava barlarında happy hour, ardından İsveç’in meşhur fika geleneği…
Fika; kahve, tatlı ve sohbetten ibaret değil, İsveçlilerin günlük hayatta nefes alma biçimi. Bu ritüeli deneyimlemek, ülkenin ruhunu anlamanın en kolay yollarından biri.
Günün finali ise Öresund Boğazı kıyısında gün batımı yürüyüşü. Kopenhag silüetinin uzaktan görünmesi, Malmö’nün iki ülke arasında kurduğu sakin köprü hissini güçlendiriyor.
Sabah vedası: Kahvaltıyla tamamlanan deneyim
MJ’s Hotel’deki kahvaltı, kısa konaklamanın en tatmin edici anlarından biri oluyor:
Taze meyveler
Hamur işleri
Pastırma çeşitleri
Parfeler
İsveç usulü sade ama kaliteli bir başlangıç… Ardından trenle Kopenhag’a dönüş.
24 saatlik bir durak, uzun süre kalan bir iz
Pettyjohn’a göre Malmö’de geçirilen sadece 24 saat, Avrupa seyahatinin en rahatlatıcı ve kültürel açıdan dengeli anlarından biri oldu. Kopenhag’ın hareketli temposuna kıyasla Malmö:
Daha sakin
Daha erişilebilir
Daha “yerel”
bir deneyim sunuyor.
“Kopenhag’a gidiyorsanız, İsveç’i de mutlaka düşünün. Malmö, kısa sürede İskandinav kültürünü hissetmek için mükemmel bir durak.”
Bu blog yazısı, Business Insider’da yayımlanan
“I visited an underrated city in Sweden before heading to Copenhagen, and it ended up being a highlight of my Europe trip”
başlıklı haberden derlenmiştir.