Sivas'ın gözde ilçelerinden Suşehri, son dönemde somon ihracatıyla adından söz ettiriyor ve birçok kişinin son dönemde merakını uyandırıyor. Denize kıyısı olmayan bir ilçenin nasıl bu kadar büyük bir somon geliri elde ettiği ise en çok merak edilen konuların başında yer almakta. İşte Suşehri'nin bu şaşırtıcı başarısının ardındaki sır perdesi aralanıyor. Kendisi de Suşehri doğumlu olan gazeteci Sadık Şimşek herkesin merak ettiği soruların cevabını açıkladı.

Sivas'ın Suşehri ilçesinde bulunan Çamlıgöze barajında bulunan tesiste de alabalık ve Türk Somonu üretimi yapılıyor. Bu konuyla ilgili Cumhuriyet'te geniş çaplı bir haberde yayınlanmıştı. 

Yani özetle, Denize uzak konumuyla bilinen Sivas'ın Suşehri ilçesi, somon üretimindeki başarısını Çamlıgöze Baraj Gölü'ne borçlu. Burada kurulan modern su ürünleri tesislerinde, somon balıkları titizlikle yetiştiriliyor. Süreç, genellikle başka şehirlerde üretilen yavru balıkların Suşehri'ndeki bu baraj gölüne getirilmesiyle başlamakta.  Suşehri'ndeki tesislerde, yavru balıklar belirli bir boyuta ulaşana kadar "somon adayı" olarak yetiştiriliyor. Yani, somonların gelişimlerinin ilk aşaması burada tamamlanıyor. İlçede  yıllık 4 bin 250 ton üretim yapıldığı belirtiliyor.

BÜYÜK BAŞARI

Suşehri'nin katkısıyla üretilen Türk somonları, başta Rusya olmak üzere birçok Avrupa ülkesine ihraç ediliyor. Omega-3 yağ asitleri açısından zengin olması ve lezzetiyle dünyaca ünlü bu balık türü, uluslararası pazarda büyük ilgi görüyor. Ancak, Suşehri'nde üretilen somonlar en çok Rusya'ya gönderiliyor. Bu başarının yerel ve ulusal basında sıkça haber olmasının ardından birçok kişi Suşehri'ni merak etmeye başladı.

sivas.gov.tr sitesinde yer alan içerikte; Suşehri'nin hakkındaki tüm detaylara yer verildi. İşte Suşehri'nin tarihine ışık tutan o bilgiler:

İlçenin ilk yerleşim yeri şimdiki merkezin 2 km doğusunda Çayırbaşı mevkiinde bulunuyordu. Bulahiye adını taşıyan bu yerleşim yeri depremler sonucu yıkılınca, ilçe Andıryas adı ile şimdiki bulunduğu yerde gelişmeye başlamıştır. (Halen ilçenin doğusunda bir bölgeye Bulaklı denilmektedir.)

1865 yılında yeniden yapılan vilayet düzenlemesinde Şebinkarahisar sancağı Trabzon'dan alınarak Amasya ve Tokat ile birlikte Sivas vilayetine bağlanmıştır. Bu düzenleme ile Suşar (Gölova) ve Akşar Subaşılıkları kaldırılmış ve Endres köyüne ilçe teşkilatı kurularak Suşehri adı verilmiştir.

Suşehri, Türkiye'nin kuzeydoğu bölümünde, 38.04 doğu boylamı ile 40.08 Kuzey enleminin kesiştiği yerde bulunmaktadır. Özel konumu bakımından ise Karadeniz bölgesinin iç kısmında yer almaktadır. Yüzölçümü 985 km²'dir. Doğusunda Akıncılar, güneyinde İmranlı, güneybatısında Zara, batısında Koyulhisar, kuzeydoğusunda Şebinkarahisar ilçeleri bulunmaktadır.

Karadeniz dağları, ilçenin deniz etkilerinden yararlanmasını engeller. İlçe 950 metrelik rakımı ile Türkiye ortalama yüksekliği seviyesindedir. Coğrafi konumu bakımından Karadeniz ve İç Anadolu Bölgesinin pek çok özelliklerini yansıtır. Kısaca, bu iki bölgenin farklı özelliklerini birleştiren bir ara kesit gibidir. İlçenin etrafı Kızıldağ, Kösedağı ve Karadeniz dağlarıyla çevrilidir.

Suşehri'nin Dört Önemli Noktası: Tarih, Doğa ve Coğrafyanın Buluştuğu İlçe

1. Çamlıgöze Barajı 

Suşehri'nin somon üretimindeki başarısının ardındaki temel nokta olan Çamlıgöze Barajı, ilçenin en önemli coğrafi ve doğal güzelliklerinden biridir. Geniş su yüzeyi ve çevresindeki yeşil alanlarla huzurlu bir ortam sunan baraj, aynı zamanda balıkçılık ve su sporları potansiyeliyle de öne çıkıyor. Bu baraj, Suşehri'nin denize uzak konumuna rağmen somon yetiştiriciliğine olanak tanıyan kritik bir su kaynağıdır.

2. Köse Süleyman Ziyaret Tepesi 

Suşehri'nin kültürel ve tarihi dokusunu yansıtan önemli bir nokta olan Köse Süleyman Ziyaret Tepesi, yerel halk için manevi bir değere sahip. Tepe, hem tarihi geçmişiyle ilgili hikayeler barındırıyor hem de çevresine hakim konumuyla doğal bir seyir terası görevi görüyor. Burası, ilçenin geçmişine dair ipuçları arayanlar ve yerel kültürü deneyimlemek isteyenler için ilgi çekici bir durak. Ayrıca her yıl bu tepede anma programları düzenlenir.

YÖRE HALKI İÇİN ÖNEMİ ÇOK BÜYÜK

1243 yılında Anadolu Selçukluları İle Moğollar arasında yapılan Kösedağ Savaşında şehit düşen vatan evlatları, 775 yıldır aralıksız olarak 2800 rakımlı Kösedağ’da vatandaşların yoğun katılımı ile anılmaktadır. Her yıl temmuz ayının ikinci haftasında yapılan anma töreninde kurbanlar kesilir, dualar edilir.

3. Kılıçkaya Barajı 

Çamlıgöze Barajı gibi Kılıçkaya Barajı da Suşehri'nin coğrafi ve doğal zenginliklerini oluşturan önemli bir su kaynağıdır. Büyüklüğü ve çevresindeki doğal peyzajıyla dikkat çeken bu baraj, bölgenin ekolojik dengesi ve su rezervleri açısından hayati bir rol oynamaktadır. Doğa yürüyüşleri ve fotoğrafçılık için elverişli alanlar sunar.

4. Akçaağıl Köprüsü 

Suşehri'nin doğal güzelliklerinin bir parçası olan Akçaağıl Köprüsü, bölgenin akarsu ve vadileriyle olan etkileşimini gözler önüne seriyor. Tarihi bir yapısı olup olmadığına dair kesin bilgi bulunmasa da, genellikle dere veya çay geçişlerinde kullanılan bu tür köprüler, çevredeki doğal güzellikleri keşfetmek için bir başlangıç noktası olabilir.  Akçaağıl Köprüsü genelde ilçeye gelen devlet büyüklerinin karşılandığı yer olarak dikkat çekiyor.