Staj ve çıraklık sigortasıyla ilgili karar: Emeklilikte başlangıç mı sayılacak

Halk TV yazarı Mehmet Akif Cenkci Staj ve çıraklık sigortası emeklilikte başlangıç sayılacak mı? başlıklı yazısında Staj ve çıraklık sigortası mağdurlarıyla ilgili kritik detaylara yer verdi.

Staj ve çıraklık sigortasıyla ilgili karar: Emeklilikte başlangıç mı sayılacak
Yayınlanma Tarihi : 10 Haziran 2025 21:07

Halk TV yazarı, staj ve çıraklık sigortası mağdurlarının uzun süredir çözüm bekleyen sorununa ilişkin önemli bir yazı kaleme aldı. "Staj ve çıraklık sigortası emeklilikte başlangıç sayılacak mı?" başlıklı yazısında, mağdurların beklentilerini ve mevcut yasal durumu detaylandıran yazar, bu konudaki kritik detaylara dikkat çekti.

Halk TV yazarı Mehmet Akif Cenkci'nin yazısındaki ifadeler şu şekilde;

Henüz çocuk denecek yaştaydılar. Kimisi daha 13’ündeydi, kimisi 16. Bazısı sabah ezanından önce kalktı, kaynak atölyesinde gün doğmadan iş başı yaptı. Bazısı okuldan çıkıp ustasının dükkânına koştu; temizlik yaptı, çay taşıdı, meslek öğrendi. Ellerine önce çekiç verdik, sonra tornavida. Üzerlerine iş önlüğü giydirdik ama onların yükü sadece önlük değil, ömür boyu sürecek bir mağduriyetin de ağırlığıydı.

Çünkü bir gün onlara bir kâğıt verdik. Üzerinde “Sigorta girişiniz yapılmıştır” yazıyordu. Heyecanlandılar. Belki emekli olabileceklerini sandılar. Belki de bu ülkede resmen “çalışan” olduklarına sevindiler. Oysa bilmiyorlardı; o girişin ne prim gününe ne emekliliğe ne de gelecekteki güvencelerine bir faydası olmayacaktı. Çünkü o, sigorta görünümünde bir kâğıttan duvardı.

satellite-dish-6809390-1280.jpg

Aynı tarihte başlamak, aynı kaderi paylaşmak demek değilmiş

Şimdi düşünelim: Aynı yıl, aynı gün sigorta numarası verilmiş iki kişiden biri emekliliğini kutlarken, diğeri hâlâ sabahın köründe işe gidiyor. Neden mi? Çünkü biri uzun vadeli sigorta kapsamındayken, diğeri sadece iş kazası ve meslek hastalığına karşı sigortalanmış. Bu ayrım, bireyin bilgisi dışında yapılmış. Ne bilgilendirme var ne de tercih hakkı.

Bu bir kader değil. Bu, sistematik bir ihmalin sonucudur. Ve adını doğru koyalım: Bu, sosyal bir adaletsizliktir.

Çıraklık, ustalığın başlangıcıydı. Şimdi mağduriyetin adı oldu

Çıraklık denince akla gelir: öğrenme, pişme, ileride usta olma ümidi. Ama biz bu çocuklara ustalık değil, mağduriyet sunduk. Yasal boşluklara, yönetmelik ayrıntılarına sığınarak onların emeğini görmezden geldik.

Bir devlet, kendi eliyle verdiği sigorta numarasının arkasında durmuyorsa, o numaranın ne anlamı kalır? Bir devlet, 14 yaşındaki bir çocuğun çalışmasını “sigortalı göstererek” meşrulaştırıp sonra da “bu sigorta işe yaramaz” diyorsa, orada sosyal devlet ilkesinden söz edebilir miyiz?

Yıllar geçtikçe değil, haklar ertelendikçe yıpranıyor insanlar

Staj ve çıraklık mağdurları sadece birkaç yıl geç emekli olmuyor. O birkaç yıl; omuzlarında taşınan yük, kaçırılmış çocukluk, geç gelen sağlık sorunları, geciken emeklilik planı demek. Ve daha önemlisi, devlete olan güvenin kırılması demek.

Birçok kişi EYT düzenlemesinde sigorta başlangıcı 1999’dan önce olduğu hâlde kapsam dışında kaldı. Neden? Çünkü staj sigortaları “sayılmadı”. Halbuki aynı yıl işe başlamış başka biri bugün emekli. Adalet mi bu?

O hâlde çözüm nedir?

Çözüm basit ve mümkündür.

Geriye dönük borçlanma hakkı tanınmalıdır.

Bu insanlar, “kayıt dışı” değil, “eksik kayıtlı” çalıştılar. SGK sisteminde sigorta numaraları var. Bu insanlar bir gün bile sigortasız kalmadılar ama emeklilik için primleri yatırılmadı.

Devlet isterse, tıpkı askerlik veya doğum borçlanmasında olduğu gibi bu günleri sayabilir. Bu hem bütçeye gelir sağlar hem de büyük bir mağduriyetin telafisine katkı sunar.

Sessizlik de bir tercihtir. Ama çoğu zaman yanlış olanıdır.

Siyasi iktidar bu konuya mesafeli. Ana muhalefet ise söz verse de fiili bir adım atmıyor. Meclis’te verilen önergeler ya gündeme alınmıyor ya da komisyonlarda unutuluyor. Oysa bu, sadece bir teknik düzenleme değil; bir vicdan meselesidir.

Sesi kısılan, görmezden gelinen bu kitle; bir sonraki seçimde değil, bu ülkenin her gününde yaşıyor. Onlar hâlâ çalışıyor. Hâlâ sabahın köründe otobüs bekliyor, hâlâ bel fıtığı, hâlâ geçim derdiyle yaşıyor.

Ve artık sadece hak değil, hesap da soruyorlar.

Bir ülke, gençliğinde çalıştırdığı insanlara yaşlılığında “sigortan geçersiz” diyorsa, geçmişine ihanet ediyor demektir.

Staj ve çıraklık mağdurlarının talebi lütuf değil; gecikmiş bir hakkın teslimidir.

Bu adımı atmak, sadece bir sosyal politika düzenlemesi değil, bir insanlık borcunun ödenmesidir.

SORU

Mehmet Bey, ben 18 Nisan’da e-devlet üzerinden emekliliğe başvurdum. Emekli maaşım bağlanmış ancak Mayıs itibariyle maaşımı başlatmışlar. Nisan ayından bana emekli maaşı vermemişler. 18 Nisan’dan itibaren Nisan ayının sonuna kadar olan süre hesaplanmamış. Ne yapmalıyım? Gülseren Hanım

CEVAP

Gülseren Hanım, emekli maaşları başvurunun yapıldığı tarihin takip eden ay başı itibariyle hesaplanır ve bağlanır. Sizin emekli maaşınız 1 Mayıs itibariyle hesaplanır. Nisan ayından emekli maaşı hakkedemezsiniz. Yapılan işlem doğrudur.

SORU

Mehmet Akif Bey, ben yanımda 6 işçi çalıştıran küçük bir işletmeciyim. Personellerimden biri geçen ay iş kazası geçirdi ve biz bunu SGK’ya geç bildirmişiz. Bundan dolayı ceza yedik. O telaşla ne yapacağımızı bilemedik. Şimdi biz ne yapacağız? Okan Dere/Edirne

CEVAP

Okan Bey, öncelikle geçmiş oldun. İş kazası olduğu zaman kazanın olduğu yerdeki kolluk kuvvetlerine (jandarma, polis) derhal, SGK’ya ise kazadan sonraki üç iş günü içerisinde sistem üzerinden bildirmek zorundasınız. Sisteme erişememe gibi durumlarda ise mesela e-bildirge şifreniz yoksa veyahut unuttuysanız bu durumda da İş Kazası Meslek Hastalığı Bildirim Formunu dilekçe ekiyle birlikte yasal süresi içerinde kuruma vermek zorundasınız. Bağlı bulunduğunuz Sosyal Güvenlik Merkezine veya İl Müdürlüğüne vermelisiniz. Süresinde vermediğiniz bildirim için idari para cezası ile karşı karşıya kalacaksınız. İdari para cezasının miktarı ise çalışan sayısı ve işyerinin tehlike sınıfına göre değişmektedir.

Yazının tamamı Halk TV'de

İlgili Haberler