Av.Mustafa Mıhcı

Av.Mustafa Mıhcı

Kadın İşçilerin Hakları

8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne özel Mıhcı Hukuk Bürosu avukatları kadın işçilerin haklarını yazdı.
 
1. Kadın İşçilerin İş Hukukunda Önemi
 
4857 Sayılı Kanunda işçi, iş sözleşmesiyle işverene bağlı olarak hizmet edimini ifa edenlerdir. Dolayısıyla çalışma pozisyonu önem arz etmeksizin, her türlü çalışan işçi olarak nitelendirilmekte ve iş kanununun sağladığı korumadan faydalanmaktadır.
 
İş kanunu işçiler lehine hazırlanmış genel nitelikte bir kanundur. Kanunen işçiler korunmuş, kadın işçilere ise ayrı bir önem verilmiştir. Kadın işçilerin korunması farklı sebeplere bağlanabilir. Toplumun yapısı ve kadınların iş hayatına atılımını kolaylaştırmak en önemli sebeplerdendir. İfade edilmelidir ki, kadınların doğum yapmaları dolayısıyla sahip olduğu haklar da fazladır. Ancak elbette bu hakları bilmek ve talep etmek gerekir.
 
Türkiye gibi gelişme aşamasında olan ülkelerde, ataerkil toplum yapısı hakimdir. Ataerkil toplumlarda, erkeklerin egemenliği ve aktifliği ön plandadır. Çalışma hayatında ve sosyal hayatta kadınların rolü maalesef pek bulunmaz. Sosyolojik yapısı bu şekilde olan toplumlarda kadınların iş hayatına atılması ekonomi ve iş gücünün ikiye katlanması olarak kendini gösterecektir. 
 
İş hukukunda yalnızca kadın olma nedeni ile kazanılan haklarını değil esasen tüm hakların bilinmesi gerekir. Bu nedenle https://mihci.av.tr/is-hukuku/ burada tüm işçiler için bilgilendirmeler yapıyoruz. Okumanızı öneririz. Şimdi konumuza yeniden dönelim.
 
2. Çalışanların Kadın Olmaları Dolayısıyla Sahip Olduğu Haklar
 
Kadınların, biyolojik farklılıklarından kaynaklanan bazı konularda erkeklere nazaran daha sorumlu oldukları barizdir. Örneğin doğum ve hamilelik durumunda, kadınların pozitif ayrımcılıklara sahip olmaları gerekir. 4857 Sayılı İş Kanunu ve diğer özel kanunlar bu durumu gözeterek kadınlara bazı haklar tanımıştır.
 
a- Eşit İşleme Tabi Olma Hakkı: İş kanunu madde 5’te düzenlenen hükme göre, cinsiyet farklılığı nedeniyle işçiler arasında ayrım yapılması kesin şekilde yasaklanmıştır. Bu yalnızca işin devamı sırasında değil, işe başlamadan öncede kendini gösteren bir haktır. Nitekim, eğer işin niteliği aksini gerektirmiyorsa, aynı nitelikteki kadın ve erkek işçi adayları arasında, kadın işçi aleyhine seçim yapılamaz. Daha doğru bir tabirle, işçilerin seçiminde cinsiyet durumları göz önünde bulundurulamaz. 
 
Aynı statüde çalışıp aynı nitelikte iş üreten işçiler arasında, cinsiyet farklılığı nedeniyle ücret değişikliği yapılamaz. Bazı durumlarda kadınların korunması için, işin icrası sırasında ayrıca önlemler alınması gerekebilir. Bu önlemlere dayanarak, kadın işçiler hakkında ücret azaltımına gidilemez.
 
Ayrımcılık yapma yasağını ihlal eden, cinsiyet farklılığı gözeten işverenler dolayısıyla, ayrımcılığa uğrayan kadın işçilerin tazminat hakkı vardır. Tazminat hakkının doğumu için iş akdinin sonlandırılmasına gerek yoktur. Yalnızca bu fiile maruz kalınmış olması yeterlidir. Tazminat işçinin 4 aylık ücretine kadar miktarı olarak belirlenebilir. Tazminat talebi için zamanaşımı süresi 5 yıldır.
 
b- Bazı İşlerde Çalıştırma Yasağı Hakkı: Bu yasak kadınlar için hem bir hak hem de bir yükümlülük olarak kabul edilebilir. Kadınların çalışmasının yasak olduğu işleri şu şekilde sayabiliriz: Kanalizasyon ve tünel inşaatı, maden ocakları, kablo döşemesi gibi yer altında veya su altında çalışmayı gerektiren işler. Sayılan işlerde kadınların hangi yaşta olursa olsunlar, çalışmaları yasaktır.
 
c- Emzirme Odası İsteme Hakkı: Emzirme odası açmak işverenler yönünden bir yükümlülüktür. Ancak her işverenden emzirme odası açması beklenemez. Bunun için ön şart işyerinde 100-150 kadının çalışıyor olmasıdır. Gebe veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Yönetmelikte çalışan kadın sayısı net olarak verilmemiş, 100-150 şeklinde belirtilmiştir. İfade etmeliyiz ki emzirme odası açma yükümlülüğü çalışan kadınların yaşına, medeni haline veya analık hallerine bağlı değildir. Çalışan kadınlar, 18 yaşını tamamlamamış dahi olsa 100-150 işçi bulunuyorsa emzirme odası açılmak zorundadır. Açılacak emzirme odası işyerine en fazla 250 metre uzaklıkta olmalıdır. 
 
d- Çocuk Bakım Yurdu İsteme Hakkı: Çocuk bakım yurdu, 0-6 yaş arası çocukların bırakılabileceği, teknik özelliklere sahip ve insan kaynağı bulunan kurumu ifade eder. Halk arasında kreş olarak da tanımlanmaktadır. Gebe veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Yönetmelikte yer alan şartlara göre, bunun açılması için 100-150 kadın çalışması gerekmektedir. 
 
2.1. Doğum Dolayısıyla Sahip Olunan Haklar
 
Kadınların hamilelik döneminde ve doğumdan sonra sahip olduğu pek çok hak vardır. Bunlardan en önemlisi izin haklarıdır. Doğum neticesinde izin haklarını şu şekilde sıralayabiliriz:
 
a- Geçici İş Göremezlik Ödeneği: İş kazası ve meslek hastalığı sigortası bulunan işçilerin, doğum halinde geçici iş göremezlik ödeneği alma hakkı vardır. Ancak bunun bazı şartları bulunmaktadır. Öncelikle işçinin doğumdan önce işten ayrılmamış olması gerekir. Buna ek olarak doğumdan önceki bir yıl içinde en az 120 gün kısa vadeli sigorta kolları primi yatırılmış ve genel sağlık sigortası primi dahil prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması şarttır. 
 
b- 16 Haftalık Ücretli İzin Hakkı: İş Kanunu Madde 74 gereği, anaların doğumdan önceki 8 hafta ve sonraki 8 hafta çalıştırılmaması gerekir. Çoğul gebelik söz konusu ise doğumdan önceki izin süresine 2 hafta daha eklenir. Dolayısıyla çoğul gebelik halindeki bir annenin en az 18 hafta izne çıkma hakkı vardır. 
 
İfade etmeliyiz ki, anneler 16 haftalık izin süresini kanunda gösterilen şekilde kullanmak zorunda değildir. Şayet doktor izni varsa ve çalışma koşulları hamile kadınlar için elverişli ise doğumdan önceki 3 haftaya kadar anneler çalışabilir. Doğumdan önce kullanılmayan izin süreleri doğumdan sonra kullanılabilir. Örneğin çoğul olmayan gebelik durumunda anne, doktor izni alarak doğumdan önceki 3 haftaya kadar çalışır. 13 haftalık kalan izin süresini ise doğumdan sonra kullanabilir. İşverenin bu duruma itiraz hakkı bulunmamaktadır.
 
En çok merak edilen hususlardan birisi, bu 16 haftalık süre boyunca çalışmayan kadınların ücrete hak kazanıp kazanmadığıdır. Önemle ifade edilmelidir ki, 16 haftalık izin süresi ücretli izin süresidir. Dolayısıyla işverenlerin bu süreler boyunca ücret ödemesi gerekir. Ancak 16 haftalık süre yıllık ücretli iznin hesabında dikkate alınır. Yani doğum izni kullanmış bir annenin o yıl ayrıca, yıllık ücretli izne çıkma hakkı bulunmamaktadır. Annenin doğum izni sırasında ücretinin ödenmemesi, işçi yönünden haklı fesih sebebidir. 
 
Annenin erken doğum yapması halinde doğumdan önce kullanamadığı izin hakları doğumdan sonra kullandırılır. Doğumda veya doğum sonrasında annenin ölümü söz konusu olabilir. Bu halde annenin kullanmadığı doğum izni süresi, çocuk hayattaysa, babaya kullandırılır..
 
c- 6 Aylık Ücretsiz İzin Hakkı: Kadın işçilerin en önemli haklarından birisi de doğum nedeniyle sahip oldukları 6 aylık ücretsiz izin hakkıdır. Bu izin süresinin kullanılabilmesi için, 16 haftalık ücretli izin süresinin kullanılmış olması gerekir. 6 aylık ücretsiz izin hakkı, annenin iradesine bağlıdır. Dolayısıyla işverenin iradesi önemsizdir. Kanuni hakkını kullanan annenin iş sözleşmesinin sonlandırılması, işveren yönünden geçerli sebep oluşturmamaktadır. Bu 6 aylık izin süresi boyunca anne ücret almaya hak kazanamaz.
 
d-Çocuğun Bakımı Amacıyla Tanınan Yarı Zamanlı Çalışma Hakkı: Doğum sonrası ücretli analık izninin bitiminden itibaren çocuğun bakımı ve yetiştirilmesi için, çocuğun hayatta kalması kaydıyla, annenin isteğiyle yarım çalışma süresi uygulanır. Yarım çalışma süresi belirli sürelerle uygulanır. Bu süreler çocuk sayısına göre belirlenmektedir. Annenin doğum yaptığı ilk çocuğuysa bu süre 60 gün, 2. çocuğuysa 120 gün, 3 ve daha fazlası çocuk için 180 gündür. Söz konusu yarı zamanlı çalışma halinde anneye ücret ödenmez. Yalnızca çalışma saatlerinin karşılığını alır. 
 
Çoğul gebeliğin olduğu durumlarda ise belirtilen sürelere 30 gün eklenir. Çocuğun engelli doğması halinde, yarı zamanlı çalışma süresi 360 gün olarak kabul edilmiştir. 
 
e- Emzirme İzni: Ücretli izin hakkının kullanılmasından itibaren annenin çocuğu emzirmesi için işveren her gün için izin kullandırmak zorundadır. Bu süre günlük 1,5 saattir. Günlük 1,5 saatlik emzirme izni, çocuk 1 yaşını tamamlayana kadar kullandırılması zorunludur. 
 
Emzirme izni nedeniyle annenin aylık ücretinde herhangi bir kesinti yapılması söz konusu değildir. Ayrıca günlük 1,5 saatin hangi aralıklarla ve ne zaman kullanılacağı annenin iradesindedir. İşverenin bu yönde belirleyici bir iradesi bulunamaz. Nitekim günlük 1,5 saatlik ücretli izin süresinin toplu bir şekilde kullandırılması mümkün değildir. Zira bu durum kanunun amacıyla çelişki içerir.
 
f- Hamilelik Döneminde Periyodik Doktor Kontrolü Hakkı: Hamileliğin doktor raporuyla kesinleşmesinden itibaren, annelerin doktor kontrolü altına alınması gerekir. Bu duruma işveren tarafından engel olunması mümkün değildir. Annenin ve çocuğun sağlığının korunması için doktor iradesine bağlı olarak, belirli aralıklarla sağlık kontrolü yapılmalıdır.
 
g- Gece Çalışmama Hakkı: Gebelik döneminde annenin gece çalıştırılması mümkün değildir. Gece çalışma süresi, en geç 20.00’da başlayıp en erken 06.00’da biten zamanı kapsar. Gece çalıştırılma yasağı, gebeliğin doktor raporuyla doğrulandığı anda başlar. Doğumdan sonraki 6 ay devam eder. Doktor raporu var ise doğumdan sonra gece çalıştırılma yasağı süresi 1 yıla kadar uzatılabilir.
 
2.2. Evlilik Nedeniyle Doğan Haklar
 
- Kıdem Tazminatı Hakkı: Kadınların evlenmesi halinde, erkeklere nazaran daha fazla hak tanınmıştır. En önemli haklardan birisi, kadının evlenme halinin haklı fesih nedeni teşkil etmesidir. Haklı fesih olması nedeniyle, diğer kıdem tazminatı şartları da ayrıca yer alıyorsa bu halde kıdem tazminatına hak kazanılır. Kıdem tazminatı için diğer şart, işçinin en 1 yıl belirsiz iş sözleşmesine bağlı olarak çalışmış olmasıdır. Kıdem tazminatı konusunda detaylı bilgi alabilmek için makalemizi inceleyebilirsiniz. 
 
Evlilik sebebiyle kıdem tazminatının doğması için bir diğer husus, kadının evlilikten itibaren 1 yıl içerisinde iş akdini fesih etmesidir. Ayrıca fesih sebebi olarak, evlilik gösterilmelidir. Kadınlara evlenmeleri halinde tanınmış olan iş sözleşmesini feshetme hakkı erkeklere tanınmamıştır.
 
- Mazeretli İzin Hakkı: Kadınların evliliği nedeniyle iş kanununa göre geçici mazeret izni verilmelidir. Bu iznin süresi kadınlar ve erkekler için 3 gündür. 
 
3. Sonuç
 
Kadınların iş hayatına atılımını kolaylaştırmak amacıyla pek çok hak tanınmıştır. Tanınan haklar kadın olmalarından kaynaklanan ve belli bazı durumların varlığı ile ortaya çıkan haklardır. Bu hakların kullanılması için ayrıca iş güvencesine sahip olunması gerekli değildir. Hatta öyle ki, 4857 Sayılı İş Kanunu 74. madde hükümleri, iş kanunu kapsamında olmasa dahi bütün kadın işçiler hakkında uygulanmaktadır. 
Avukata sorularınız için: https://mihci.av.tr/avukata-sor/

Önceki ve Sonraki Yazılar